İyi ki Geldin (Debbie Macomber) kitap yorumu - Ahmed Yasir Orman

İyi ki Geldin (Debbie Macomber) kitap yorumu

İyi ki Geldin

Yazar: Debbie Macomber
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Sayfa Sayısı:440
Puanım: 7/10 (Eylül 2015'te vermiş olduğum puan)
(Eylül 2015’te 1000kitap.com’da yazmış olduğum inceleme. Edebi bir şey çok beklemeyin. Kitap hakkında fikir versin diye paylaşıyorum.)
Kitabı okurken zevk aldınız mı derseniz? Evet zevk aldım. Okurken eğlendim ve kitaba her ara verdiğimde de kitabı tekrar açıp okumak istedim ama kitapta bazı şeyler eksikti. Bir türlü kitaba adam akıllı ısınamadım. Beni benden almadığı için de kitaba puanım 7 oldu.
Kitapta bazı kurgu hataları var. Mesela asansör sahnesini hatırlayalım. Libby iki kızla birlikte bebekler için ördükleri şapkaları hastaneye götürüyorlar. Bebek bölümüne gitmek için asansöre biniyorlar. Asansöre Doktor Philip'de biniyor. O sıra Philip Küçük kızlardan birinin hamile olduğunu ve annesinin Libby olduğunu düşünüyor. Ve Libby'nin de kızının hamile olduğunu düşünmediğini düşünüp kötü gözle bakıyor. Nasıl bu düşünceye kapılıyor ki. Velev ki Libby kızın annesi. İlla kızının hamile olduğunu bilse bile her taraf da kızım hamiledir ve bunu biliyorum demesi mi gerek! Bu olay kurguyu çok bozmuş. Çünkü o olay sayesinde Phlip ile Libby bir daha görüşüyorlar falan.
İkinci bir husus da Ava olmuş 6 aylık hamile. Ananesi ve hiç kimse hatta kendi bile farketmemiş hamile olduğunu. Kızın kendisi bile hamile olduğunu bilmiyor. Böyle saçma bir şey olur mu? Valla ben dışarıdan birini görsem bu hamiledir derim. Hatta kız 8 aylık hamileyken Lydia geliyor torununuz hamile diyor. Anane yok hamile değil çok yemek yiyor ondan diye kızıyor. İnsan bir şüphelenip açar bakmaz mı?
Üçüncü bir husus Libby bu kızı Ava'nın isteğiyle evlatlık almaya karar veriyor. Daha sonra kızı bazı nedenlerden dolayı evlatlık alamıyor. Bu yüzden Libby aylardır üzgün oluyor. Çok mantıksız geldi bu. Kız kendisinin değil. Hiç bir insan öyle başkasının kızını evlatlık alamadı diye aylardır üzüntü duymaz. Bana mantıksız geldi.
Dördüncü bir husus da kitap da 13 yaşındaki Ava'yı çok iyi bir kız yapmışlar. Kız 6. ayına geldiğinde bile hamile olduğunu bilmeyecek kadar saf. Çocuğun babası olacak 15 yaşındaki Peter'i de çok iyi göstermişler. Ama bu kadar saf ve iyi iki insan cinsel bir ilişkiye girecek kadar ileri gidebiliyorlar. Bana bu tuhaf geldi. Bu olayı bu kadar saf ve iyi olarak gösterilen insanların yapması imkansız. Tabi ben Türk toplumuna göre düşünüyorum. Tabi bozuk Avrupa ve Amerika toplumlarında bu iş farklı oluyormuş. Bu iki genç pis bir iş yapmış ve doğru düzgün kızan da yok. Ava'nın 15 yaşında abisi var ve Peter'e bu olay yüzünden hiçbir şey de yapmıyor. Ya da Peter'in ailesi oturup güzelcene konuşuyorlar Peter'le. Valla bu haberi hangi baba duyarsa duysun azarlar iyi bir çocuğunu. Böyle bir olay asla düzgün karşılanamaz. Yazar çok güzel olağan bir durum gibi göstermiş bunu. Domuz eti yiye yiye mi artık bilinmez ama bazı duygular bozulmuş bu toplumlarda. Yanlışla doğru karışmış.
Neyse daha fazla kötü eleştiri yapmayayım. Bu kurgu hatalarını bir kenara bırakırsak kitaba güzel diyebiliriz başta da belittiğm gibi. Yazarın ikinci bir kitabını okurmuyum bilmiyorum. Hayat kısa ve bu yazar gibi yazan bir sürü yazar var. Bu yüzden bu tarz kitapları okurken bir eleme yapmam gerek artık.
1 Ekim 2016 edit
               Bir yıl önce bu tarz yazarları pek bilmiyordum. Debbie Macamber, Sarah Jio... Bu yazarların ortak özellikleri yazdıkları kitapları yazdıkları diğer kitaplara aşırı benzeyebiliyor. Bu da bu tarz yazarların okuduğunuz ilk kitaplarını beğenir gibi olmanıza rağmen okuduğunuz ikinci üçüncü kitaplarını beğenmiyorsunuz. Debbie Macamber’den başka kitap okumadığım için bu yazar üzerinden gidemiyeceğim direk ama Sarah Jio’dan iki kitap okudum ve iki kitap okumama rağmen bu yazarın kendini tekrar ettiğini hemen anladım. Yani bu yazarlarda pek fazla yaratıcılık yok diyebiliriz ama işte bu yazarların fanları nedense bunu pek fazla önemsemiyor. Yazar bir kitabındaki sadece karakter isimlerini değiştirip yeni bir kitapmış gibi önlerine sunsa hiç bir şey demeyecekler. Çok tuhaf durum doğrusu.
               Bu arada bir yıl içinde okuma seviyemin ne kadar geliştiğini farkettim. Şimdi okusam bu kitaba yedi verir miydim tartışılır. Tabi eylül 2015’ten sonraki günümüze kadar ki bir yıllık dönemde çok kaliteli kitaplar okumam beni bu tarz çerezlik kitapları iyi bulma olasılığımı düşürmeye itti.
               Kitabı da kafa dağıtmak için okuyabilirsiniz. Fazla bir şey beklemeyin. Ortalama bir kitap işte.
Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.

Yorum Gönder

0 Yorumlar